Haber Yorum9

►Sitemize Hoşgeldiniz◄

'' وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُون ''

'' İzzet Allah'ındır, O'nun Peygamber'inin ve bütün müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler. ''( Münâfikûn Suresi Ayet 8 )

►DÜNYA KUDÜS GÜNÜ VE KUDÜS DAVAMIZ / ABDULLAH HOCAOĞLU◄

İmam Humeyni, Ramazan ayının son Cumasını “Dünya Kudüs Günü” olarak tüm İslam âlemine ilan etmişti. İmam Humeyni bu kararıyla tüm dünya Müslümanlarının mazlum Filistin halkına yardım etmelerini, işgalci Siyonist rejime karşı direnmelerini ve mescidi Aksa’ya sahip çıkmalarını amaçlamış, ömrünün son gününe kadar da Siyonist rejimin başarısızlığı için elinden gelen gayreti göstermiş ve Filistinli İslami hareketleri himaye etmiştir.

İmamın çağrısını idrak eden Müslümanlar, o günden beri Ramazanın son Cumasında Kudüs davasını anmakta ve Müslümanlar için harem niteliğinde olan Mescidi Aksa’ya ve Kudüs’e sahip çıkmaya çalışmaktadırlar.

Rahmetli imamın bu duyarlılığı ve feraseti, dünyanın birçok yerindeki Müslümanların Kudüs ve Filistin’i gündemlerine alması ve İslam dünyasının asli sorunu olduğu gerçeğine vesile olduğu gibi gasıp Siyonist rejim ve Amerika’nın Filistin’i tamamen ortadan kaldırma çabalarını da boşa çıkarmış, gerek Filistin’de gerekse diğer İslam ülkelerinde direniş daha da gelişmiştir.

Kudüs şehri ve çevresinin, İslam dini ve Müslümanlar açısından mübarek oluşu ayet ile belirlenmiştir. Yine Kudüs’ün kutsal bir belde olması; Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bu şehirde olması ve Resulullah (s.a.v.)’ın İsra ve Mirac mucizesine bu şehrin de ev sahipliği yapmasıdır. Yüce Allah bu duruma işareten Kuranı Kerim’de şöyle buyurur: Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-i Haram'dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur. (İsra S. 1)

Kudüs şehri tüm semavi dinler açısından kutsal bir beldedir. Tevhit önderi peygamberlerin (as) birçoğu burada yaşamış veya bu şehre uğramışlardır. Kudüs Süleyman, Zekeriya, Yakup, Yahya, İsa (a.s) peygamberlerin beldesi, Hz. Musa ve Hz. İbrahim (a.ma s.)’in hicret diyarı olmuştur. Zikredilen bu durumlar da Kudüs beldesini Müslümanlar için kutsallaştırır. Çünkü tüm peygamberler Tevhid dininin tebliğcisi olmuş, İslam dini onların getirdiği evrensel tebliği tamamlamış ve Müslümanlar da tüm bu peygamberlere iman etmişlerdir.

Bazı kaynaklara göre şehrin geçmişi milattan önce 7000 li yıllara kadar uzanır. Şehirde bulunan Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa, ilk olarak Hz. Süleyman (a.s.) tarafından inşa edilmiştir. Ebu Zer (r.a.) şöyle demiştir: “Resulullah (s.a.v.)’a, yeryüzüne konulmuş olan ilk mescidin hangisi olduğunu sordum. “Mescidi Haram” diye buyurdu. “Sonra hangisi?” dedim. “Mescidi Aksa” diye buyurdu.” (Buhari ve Müslim)

Kudüs şehri hem taşıdığı misyondan hem de bulunduğu konumdan dolayı defalarca el değiştirmiş, Haçlılar ve Moğollar tarafından yıkım ve talana uğramıştır.

Belde ilk olarak Hz. Ömer (r.a) döneminde fethedilerek Müslümanların hâkimiyetine geçmiş, Emeviler döneminde buradaki Kubbet-us Sahra mescidi yapılmış, Haçlıların tekrar ele geçirmesinden sonra Büyük Kumandan Selahaddin-i Eyyubi tarafından fethedilmiştir.

Selahaddin-i Eyyubi’nin vefatından sonra Müslümanların elinden çıkan şehir, sonradan Osmanlı tarafından fethedildi. Uzun süre bir İslam beldesi olarak Osmanlı himayesine giren Kudüs, 1917 yılında İngilizler tarafından işgal edildi. Bu işgal ile birlikte milletler topluluğu Filistin halkının Kayyumluğunu İngiltere’ye vermiş, İngilizlerin hâkimiyet döneminde (1920–1948) dünyanın birçok yerinden getirilen Yahudiler Filistin topraklarına yerleştirilmiştir.

29 Kasım 1948 de Birleşmiş milletlerin aldığı karar ile Kudüs’ün uluslar arası bir statü kazanması, diğer bir ifadeyle Siyonist işgalcilere teslim hazırlıkları başlamıştır. Akabinde İngilizlerin Filistin topraklarından çekilmesiyle önceden planlanan oyun devreye girmiş, Siyonist çeteler 3 Aralık 1948 tarihinde Batı Kudüs’ü Siyonist rejimin başkenti olarak ilan etmişlerdir.

Haziran 1967 yılındaki Arap-İsrail savaşına kadar Doğu Kudüs Ürdün’ün hâkimiyetinde bulunuyordu. 67 savaşında Arap ordularının yenilmesi ve Ürdün’ün ihanetiyle Doğu Kudüs de Siyonist rejim tarafından işgal edildi. Bu işgal, Arap rejimlerinin Siyonistlerle gizliden işbirliği yapması ve İslam ümmetinin dağınıklığından olmuştur.

Siyonistler, Mescidi Aksa’nın yerinde Süleyman Heykeli, diğer adıyla Siyon mabedi dedikleri bir mabedin bulunduğunu, günümüzde bu mabetten geriye sadece ağlama duvarının kaldığını iddia etmektedirler. Bunun için amaçları Mescidi Aksa’yı yıkmak ve iddia ettikleri Siyon Mabedini inşa etmektir. Bu amaçlarına ulaşmak için de mescide yönelik sürekli yeni saldırılar gerçekleştirmekte, son dönemlerdeyse arkeolojik kazılar adı altında Mescidin altına yönelik kazılarla Mescidi Aksa’yı yıkmaya çalışmaktadırlar.

Siyonistlerin bu tutumları tüm Müslümanlar için ders ve ibret olmalıdır. Onlar tahrif edilmiş inançları peşinde koşarak Müslümanların ilk kıblesi, üç haremden üçüncüsü ve İsra-Mirac olayına ev sahipliği yapmış kutsal bir emanetimizi ortadan kaldırmak için uğraşmaktadırlar.

Buna karşı Müslüman olan ve İslami sorumluluk taşıyan her birey, Mescidi Aksa davasına sahip çıkmalı, duyarlı olmalı ve acizlik göstermemelidir. Bu sorun sadece Filistin’i ilgilendiren veya Filistin ile sınırlı bir sorun değildir. Mescidi Aksa’nın esareti ve yıkılma tehdidi tüm Müslümanların sorunudur ve Mescidi Aksa’yı korumak tüm dünya Müslümanlarının asli görevlerindendir. Allah muhafaza, Mescidi Aksa bir zarar görürse tüm Müslümanlar sorumlu tutulacak ve vebali ümmetin boynunda olacaktır.

İmam Humeyni’nin Kudüs günü ilanı böylesi bir sorumluluğun gereğini yerine getirmek ve Mescidi Aksa’yı canları pahasına savunan mazlum ve mustazaf Filistin halkına sahip çıkmak içindir. İmamın bu ilanı gerçekten etkili olmuştur. Bugün dünyanın birçok yerinde Müslüman halklar Kudüs davasına sahip çıkmakta ve Mescidi Aksa’nın işgalini tüm dünyaya kabul ettirmektedirler. Eğer imamın bu feraseti ve Müslüman halkların gayretleri olmasaydı Allah muhafaza Siyonistler çoktan Mescidi Aksa’ya bir zarar vermiş olurlardı.

Dünya Kudüs günü tüm müstekbirlere Filistin halkının yalnız olmadığını göstermelidir. Siyonist rejimi destekleyen ülkeler Ortadoğu’da bir Arap-İsrail sorunu olduğunu söylemekte ve herkesi buna inandırmaya çalışmaktadırlar. Sorun Arap-İsrail sorunu değildir.

 İşgal edilen yerler İslam topraklarıdır ve bünyesinde Müslümanlar için mübarek kılınmış bir belde ve Müslümanların ilk kıblesini barındırmaktadır. Sorun Müslümanlarla işgalci Siyonistler arasındadır ve işgalciler bu topraklardan vazgeçmedikçe de bu sorun hal olmayacaktır. Bu noktada Müslüman halklara büyük görevler düşmektedir. Eğer Müslümanlar dünya Kudüs gününü vesile ederek, her zaman ve her mekanda Kudüs’e ve Mescidi Aksa’ya sahip çıkarsa, dünya halkları meselenin Arap-İsrail meselesi olmadığını, tüm Müslümanları ilgilendiren bir sorun olduğunu daha iyi anlayacak, Siyonistler ve himayecilerinin emelleri boşa çıkacaktır.

Dünya Kudüs günü, direniş, mücadele ve vahdet için bir sembol olmalıdır. Müslümanlar eğer birlik olmaz ve değerlerine sahip çıkmazsa, İslam düşmanlarının neler yapabileceğini anlamalıdırlar.

Dünya Kudüs günü Müslümanların birlik ve beraberliklerinin gösterildiği bir gün olmalıdır. Bu günde İslam düşmanları ve özellikle de Siyonistler Müslümanların azametini görmelidir ki, bir aylık mesafeden müminlerin korkusunu yaşasınlar.

Siyonist rejimin işgali altında bulunan Kudüs, tüm dünya Müslümanları için bir hüznün, ezikliğin ve matemin sebebidir. Çünkü Kudüs, Müslümanların üç hareminden biridir. Kudüs tevhidin sembolü ve Peygamberler şehridir. Bu nedenle Mescidi Aksa ve Kudüs esaretten kurtuluncaya kadar sürekli Müslümanların gündeminde olmalı, her Müslüman bu konuda maddi ve manevi elinden geleni yapmalıdır.

Dünya Kudüs günü mazlum Filistin halkına maddi ve manevi destek gününe dönüşmeli, Müslümanların Filistin davasına sahip çıkması için bir vesile olmalı ve tüm Müslümanlar kendi vatanı işgal edilmiş gibi Filistin davasına, dolayısıyla Kudüs’üne ve Mescidi Aksa’sına sahip çıkmalıdır. Çünkü Filistin davasına sahip çıkmak ve Mescidi Aksanın Siyonist zulmünden kurtulması için çalışmak tüm Müslümanlar için bir vecibedir.

Sonuç olarak: Müslümanların ilk kıblesi ve Allah resulü (s.a.v.)’nün İsra-Mirac mucizesinin önemli bir noktası olan, Kuran-ı Kerim’de mübarek olarak zikredilen mescidi Aksa ve bulunduğu Kudüs, tüm Müslümanlar için kutsaldır, ortak değerleridir ve emanettir.

Böylesi kutsal bir mekân, bugün necis Siyonistlerin esareti altındadır. Bu durum tüm Müslümanları rahatsız etmeli ve her Müslüman bunun acısını yaşamalıdır. Müslümanlar bu kutsal değerlerine sahip çıkmak ve Mescidi Aksa’yı esaretten kurtarmak için gayret göstermeli, herkes kendi imkânları ölçüsünde Kudüs davası ve mazlum Filistin halkı için çalışmalı ve her ortamda bu davaya sahip çıkılmalıdır.

Dünya Kudüs günü bunun için bir vesile olmalı, Filistin halkına ve Kudüs davamıza sahip çıkma kararlılığımızı tüm dünya bu günde görmelidir. Eğer Müslümanlarda kararlılık ve birlik olursa, Siyonist rejim mazlum Filistin halkının topraklarını işgale devam edemeyecek ve Allah’ın yardımıyla işgal ettiği topraklardan kovulacaktır. Hizbullah’ın yakın dönemdeki zaferi bunun açık işaretlerindendir. Yeter ki Müslümanlar duyarlı olsun, birlikte hareket etsin ve kutsal değerlerine sahip çıksınlar.

Rabbimiz, mübarek belde kıldığın Kudüs’ü, ilk kıblemiz Mescidi Aksa’yı ve Siyonist işgalindeki tüm toprakların kurtuluşunu nasip etsin ve hepimize bu konuda duyarlılık versin.

Allah’a Emanet olunuz.
ABDULLAH HOCAOĞLU

Webmaster           24. Eylül 2008

Şehid Selami Yurdan Kalbimizde Yaşıyor

Şehadetinin 16. yıldönümünde Bosna cihadımızın  unutulmaz şehidi Selami Yurdan'ı ve onun şahsında bütün "Bosna Şehidlerimiz"i rahmet, minnet ve hasretle anarken, hakkın savunulması uğruna kendilerini seve seve kurban veren tüm aziz şehidlerimizin direniş ve şehadet hatlarına olan bağlılığımızı yineliyor; İslam ümmetinin ve işgal altındaki bütün İslam topraklarının tamamen özgürleştiği, müstekbir, haçlı ve siyonistlerin tarihin çöplüğüne atılıp tevhid sancağının yeryüzünün her bir yanında dalgalandığı güne kadar şehidlerimizin kutlu hatıratına sadık kalacağımıza Rabbimize söz veriyoruz.

    "Müminlerden öyle erler vardır ki onlar Allah'a verdiği sözde sadakat gösterdiler; onlardan kimileri adaklarını yerine getirdi, kimileri ise beklemektedir!" (Ahzab 23)

Ruhun şâd olsun ey aziz Şehid!

Kaynak Velfecr

Webmaster           19. Ağustos 2008

►Esma ul Husna◄

 

►Huseynice Yazarlar◄

 Huseynice

Huseynice

Hoşgörü Bu mu?

 Huseynice

Tenibun

Teröristler Müslüman değil

 Huseynice

Sizden Gelenler

Merhaba kardeş

 Huseynice

Haber Yorum

Mustazaf-Der Ağrı Şubesi'nden

Zillet jı me Dure

►Huseyni SevdaYazarlar◄

Zillet Bizden Uzaktır

Hava Durumu

HUSEYNİCE || ZİLLET JI ME DURE

ŞUAN Kİ HAVA DURUMU

3 GÜNLÜK HAVA DURUMU

Kend Dilinde Hizbullah

İTHAF

Cemaatsız İslami mücadele verilemez inancıyla, bereketli ömrünü Hizbullahi Cemaat’ı oluşturma, oturtma ve geliştirmeye vakfeden, bununla da yetinmeyip Cemaat yapısının ve aziz İslam davasının korunması için kanını feda eden şehid Rehbere ithaf olunur.

Kitabı İndir

Günlük Gazeteler

Hak Söz Haber

Veda Hutbesi



Ey İnsanlar!

Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, bu seneden sonra sizinle burada belki de bir daha hiç buluşamayacağım.

İnsanlar!

Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu sehriniz (Mekke) nasıl mukaddes bir sehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

Ashabım!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayasınız. Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup doğrudan işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.

Ashabım!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin! Faizin her çesidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadiır. Lakin borcunuzun aslını vermeniz gerekir. Ne zülmediniz, ne de zülme ugrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artik yasaktir. Cahiliyeden kalma bu çirkin adetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdülmüttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

Ashabım!

Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdülmüttalib'ın torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.

İnsanlar!

Bugün şeytan, sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyetini kurmak güçünü ebedi surette kaybetmiştir. Fakat siz, bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördügünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.

İnsanlar!

Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız, onların aile yuvasını sizin hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çignetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları te'dib edebilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru bir şekilde, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.

Ey Mü'minler!

Size iki emanet bırakıyorum ki siz onlara sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah'ın kitabi Kur'an-ı Kerim ve Sünnetimdir.

Mü'minler!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz helal değildir. Meger ki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun.

Ashabım!

Kendinize de zülmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakki vardir.

İnsanlar!

Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardir. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden baskasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tövbelerini ne de şehadetlerini kabul eder.

İnsanlar!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun, diye şehadet ederiz" cevabını verdiler. Bunun üzerine Hz.Muhammed (sav):

Şahit ol Ya Rab!

Şahit ol Ya Rab!

Şahit ol Ya Rab!
dedi.

Ergenekon Dosyası İndir

İDDİANAME-1

1-400. SAYFA


İDDİANAME-2

401-800. SAYFA


İDDİANAME-3

801-1200. SAYFA


İDDİANAME-4

1201-1600. SAYFA


İDDİANAME-5

1601-2000. SAYFA


İDDİANAM6

2001-2400. SAYFA


İDDİANAME-7

2401-2455. SAYFA

 

Tasarım : Tenibun                                                                                                                                                                                     İletişim : huseynice

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol